Bursa |
Bursa Gölyazı'da Güneş batışı |
Sanayi bölgesine doğru gelmiştik.Çalışma saati olmadığından dolayı ortalıklarda kimsecikler yoktu.Hava artık tamamen karanlıktı ve sis çökmüştü.Bursa'da yaşayan kuzenim gece bu bölgede sokak başlarında çok güzel kokoreç yapan biri olduğunu söylemişti.Bizi oraya götürecekti ama bir türlü bulamamıştı.
Sigara almak için bir tekel bayisinde durduk.Biz bayiden içeri girerken ayakta duramayacak derecede sarhoş bir adam elinde 3-4 tane bira ile dışarı doğru çıktı.O haliyle arabasına bindi.Kafamda hemen bu adam acaba bu haliyle nasıl araba sürebilecek sorusu oluştu.Yanında da büyük ihtimalde sevgilisi oturuyordu.Onun hali de hiç iç açıcı görünmüyordu. Almanya'daki kuzenim bir yandan telefonla konuşuyordu, bir yandan da cebinden para çıkarmaya çalışıyordu.Sigarasını aldıktan sonra bayiden ayrıldık.Biraz önceki dazlak adamın sürdüğü arabanın tam arkasında ilerliyorduk.Arabayı sürenin sarhoş olduğu biliyordum tabi ama yine de bilmesem bile anlardım sarhoş olduğunu çünkü araba bir sağa bir sola doğru gidip duruyordu.Kaza yapmaması onun için daha büyük bir sürpriz gibi görünüyordu.Kuzenimi arabayı sürenin sarhoş bir adam olduğu konusunda uyardım ama o bu ikazımı pek önemsemedi.Tam o esnada Almanya'da yaşayan kuzenim paranın üstünü almadığını fark etti ve yolun yarısından bayiye doğru geri döndük.
Bayiye gelip paranın üstüne almayı unuttuğumuzu tam söyleyecekken o esnada çok büyük bir ses duyuldu.Yer sallandı.Ne olduğunu ilk başta kimse anlayamadı.Satıcı kafasını sesin etkisi ile eğilerek bacaklarının arasına doğru soktu.İlk önce deprem oldu sandık ama olayın aslı hiçte öyle değildi.Sanayide bulunan elektrik direklerinden birisi devrilmişti.Olay bizim para üstünü unutmak için döndüğümüz yere çok yakındı. Ee peki koca direk durup dururken ne olmuştu da devrilmişti?
Olay yerine hemen arabaya atlayıp gittik.Aklıma gelen olay başıma geldi ve sarhoş adam kaza yapmıştı.Nasıl olduğunu göremedim ama sanırım yüksek bir hızla gidiyorken direksiyon kontrolünü kaybedip elektrik direğine çarpmıştı.Sevgilisi şanslıydı çünkü o arabadan çıkabilmişti ama adam arabanın altında kalmıştı.Yardım etmek çok istedik ama yardım edebileceğimiz bir durum yoktu. Profesyonel araçlar ve kişiler gerekiyordu.Tek omzuyla arabayı taşıyor gibi bir görüntü vardı.Bu sahneyi ömrüm boyunca hiç unutamadım.Hemen polisi ve ambulansı aradık.Olay yerinde daha fazla duramadık ve uzaklaştık.
Hayatın kadere ne kadar bağlı birşey olduğunu bir kez daha burada anlamış oldum.Eğer kuzenim paranın üstünü almayı unutmasaydı ve yoldan geri dönmeseydik o direk bizim tepemize de devrilebilirdi.
Ufak tefek anlatım bozuklukları olsa da yazı güzel olmuş.
YanıtlaSilBiraz daha çalış iyi bir yorumcu olacaksın.
YanıtlaSil