Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ali Bektaş ve Gün Yüzü kitabı incelemem

Ali Bektaş, bence edebiyat dünyasının gerçek bir neferi. Kendisi ile bilen iyi bilir ki güzel bir dostluğumuz ve bidünyakitap çatısı altında da ortak bir çalışma alanımız var. İncelemeyi şunu belirtmeliyim ki; ne yazar, ne de kitap bazında objektif düşünce dışında yazmayacağım, bunu incelemeyi okuyan okur dostlarımın bilmesini her şeyden evvel rica ederim. Kitap yazmanın değil, basmanın bile zor olduğu bir dönemde yayınevi açarak bence büyük bir cesaret önderi olarak da ben Ali Bektaş'ı hep yorumlamışımdır. Kitap dünyasına girenler aslında nahif olması gereken bu dünyada çok fazla torpil vs döndüğünü de bence iyi bilir. Benim istediğim oranda kitabın basılır, benim organize edeceğim sadece etkinliklere katılabilirsin, benim istediğim sene dolmadan başka yayınevine geçemessin, ikinci baskı problemleri, editöryel, kapak tasarımı ile ilgili problemler, baskıda kalitesizlikler, ilgisiz yayınevleri vs vs. Saymakla bitmez. Bu dünyanın kitap grubu kurduktan sonra bende çok merkezine oturm...

Sadık Hidayet - Kör Baykuş İncelemem

 Sadık Hidayet'i tipik bir İran edebiyatı yazarı olarak adlandırmak bence yanlış olur. Doğduğu yer çünkü sadece İran. Altyapısını etkileyecek en önemli mevzulardan olan eğitimini yurtdışında almıştır, mezarı da yine zaten şu an Yılmaz Güney'e de komşu olacak şekilde Paris'tedir. Yine Buda incelemeleri, araştırmaları ve Farsçaya Buda ile ilgili metinler çevirmesi de tipik bir İranlı olmadığının diğer göstergeleri. Özellikle Batı edebiyatından etkilendiği bilinmektedir. Guy de Maupassant, Çehov, Rilke, E.A. Poe ve Kafka yazarlardan sadece bazılarıdır. Özellikle Fransız edebiyatı ile de ayrıca ilgilenmiştir. İran hükümetini cesurca eleştirmesi onun sonraki hayatını ciddi bir şekilde etkilemiştir. Monarşi ve ruhban sınıfı eleştirileri hükümet ile arasını açmasına vesile olmuştur. Kör Baykuş kitabındaki körlük kavramı aslında sağır, kör ve dilsiz olan İran halkına bir mesajdır. Özellikle Avrupa ve kendi ülkesinde kitapları sansürlenmektedir, bunun en büyük nedeni de siyasal İsl...

Aylin Balboa - Bu Hikaye Senden Uzun Osman incelemem

Aylin Balboa, bence güncel edebiyatın en zıpır kalemlerinden bir tanesi. Konuşma dilindeki doğal anlatımı, bilgisinin yoğunluğu, ince esprilerin ve hicivlerin fazlalığı, pratik zeka ve özgün anlatımı ile bence çağdaş Türk edebiyatının önemli bir ismi. Genç bir yazar olması sebebiyle belki kendime daha yakın da hissediyor olabilirim, bunu bilemiyorum, ama şu gerçek ki yazım şekli çok fazla yakın benim tarzıma. Bunun bir diğer önemli nedeni de yazarın benim gibi Ankara'da uzun yıllar yaşayan birisi olmasıdır belki de. Balboa soyadı bilindiği üzere Rocky film serisinden geliyor. Yani Rocky Balboa'dan. Çok marjinal bir kadın bence Aylin Balboa. Gerçek soyadı Erkan. Erkan soyadından bahsedince güçlü bir kadın olmasını görmenizi de istediğimden abisinden de bahsetmek istiyorum : Abisi Aydın Erkan, Kocaeli Körfez Pisti'nde 2008 yılında antrenman sırasında geçirdiği kazanın sonucunda pist hatası nedeniyle bitkisel hayata girmiş bir motorsiklet sporcusudur. 13 yıl bitkisel hayatta y...

Paulo Coelho - Veronika ölmek istiyor kitabı incelemem

Kitap, Brezilyalı ünlü yazar Paulo Coelho tarafından 1998 senesinde kaleme alınmıştır. Bildiğiniz üzere Simyacı kitabı ile çağdaş dünya edebiyatına damgasını vuran Coelho, bu kitabı ile de aynı seviyede bence değer görmeli. Öncelikle kitabın bir psikolojik roman olduğunu okurlara hatırlatmakta fayda var. Coelho ile ilgili belki bunu bilmiyor olabilirsiniz ama bu kitaptaki birçok anlatılan sahne aslında kendi hayatında çeşitli sahnelerdir. Yani aslında otobiyografik ögeleri de olan bir roman gözü ile de bu kitap bu nedenle değerlendirilmelidir. Paulo Coelho, anne ve babası tarafından tam üç kez akıl hastanesine gönderilmiştir. Aylarca hastanelerde kalmış, sakinleştiriciler ve elektroşok verilerek psikolojik olarak tedavi edilmeye çalışılmıştır. Kitaba gelecek olursak; Veronika kitapta kusursuz hayatı olan genç bir kadın olarak karşımıza çıkar. Görünüşte her şeye sahiptir ama belki de varoluşsal sancılar çekmektedir ve hayatın monotonluğundan bıkmıştır. Çözümü de birçok psikolojik rahats...

Ahmet Ümit - Yırtıcı Kuşlar Zamanı İncelemem

Ahmet Ümit'i artık herkes çok iyi tanıyor, o nedenle uzun uzun onu anlatmayacağım. Polisiye denilince bence açık ara ülke edebiyatımızın yetiştirdiği en önemli isim. Bu kitapta da bu kalitesini yine tatmin edici ölçüde ortaya koymuş. Daha önce Ahmet Ümit'in 2 kitabını okumuştum. Bunlar Kayıp Tanrılar Ülkesi ve Patasana kitapları idi. Bu iki kitabı daha çok sevdim. Bu kesin. Hatta kendimce doğal olarak Ahmet Ümit polisiyesi birbirine çok benzeyen iki kitap olduğu için yani tarihi ögelerin olduğu bir kurgu olduğundan dolayı bu şekilde hep sanırım yazıyor diye bende bir düşünce oluşmuştu. O iki kitapta ana kahramanlar Başkomiser Nevzat değildi. Nevzat, sonradan kitabın bir noktasında ortaya çıkan bir karakterdi. Ama bu kitapta kitap baştan sonra Nevzat'ın zihninin etrafında dönerek ve onun ben diliyle anlatmalarıyla şekillenerek ilerliyor. Benim okuduğum kitaplardan farkı sanırım bu ve tarihi ögeler idi. Ahmet Ümit'in mitoloji sevgisini ve merakını onu tanıyan ve kitapları...