Ana içeriğe atla

ANTHONY QUINN - MUSTAFA AKKAD - THE MESSAGE(ÇAĞRI)

Mustafa Akkad ve Anthony Quinn
      Anthony Quinn, 1977 senesine geldiğimizde yine kariyeri için farklı bir filme imza atacaktı.Yıllar sonra bile hala konuşulacak, Suriye asıllı ABD'li yapımcısı ve yönetmeni  Mustafa Akkad olan ve tüm dünyada olay yaratacak bir film yapılmıştı.İşte bu muhteşem film The Message, Türkçe adıyla Çağrı idi.Fragamanını izlemek için tıklayınız.
      Film o kadar çok konuşulmuştur ki; Amerika'daki bir sinemanın çıkışında Hz Muhammed filmde bir sahnede gösterildi diyerek seyirciler rehin alınmış.El-Ezher Üniversitesi tarafından filmin onaylanması sonucunda, Hz Muhammed filmde gösterilmediğinin filmin başına eklenmesi üzerine rehineler serbest bırakılmıştır.
Hz Hamza'nın öldürüldüğü sahne
       Filmdeki ilginç olaylardan birisi Vahşi'nin Hz Hamza'yı öldürme sahnesinde yaşanmıştır.Bu sahne 5 defa çekilmiştir.Çünkü filmde rol alan oyuncular Hz Hamza karakterine o kadar çok ısınmışlardır ki Vahşi'nin filmde onu öldürmelerine izin vermemişlerdir ve gerçekten korumuşlardır.Filmden sonra Vahşi rolünü oynayan oyuncu 'Hz Hamza yı nasıl öldürürsün.! 'diyerek ölüm tehditi almış ve ülkesinde iş bulamamıştır.
       Filmden sonra birçok kişi tarafından Hz Hamza rolünü canlandıran Quinn'in Müslüman olduğu dedikodularını çıkarılmıştır.Bu dedikodulara Mustafa Akkad, Quinn'in Müslüman olmadığını ama İslamiyete olan önyargısını kırdığını ve saygı duyduğunu belirterek son vermiştir.
       Film, hem Quinn hem de Akkad için çok önemli bir yere sahiptir.Çağrı filmi Akkad'ın ismini tüm dünyaya duyurduğu bir film olma özelliği taşımaktadır. Quinn'in ise Müslümanların sempatisini kazanmasını sağlamıştır. Akkad o dönemde tüm zamanını bu film için harcamıştır, ailesini bile sete getirmiştir. Akkad filmin dört dörtlük olmasını istediği için atları bile özel eğitmenlerle eğitmiştir.Filmin kamera arkası için tıklayınız.
Çöl Aslanı Ömer Muhtar filminden
       Filmin çekimleri Fas'ta başlamıştır ama daha sonra Fas'ın kralı filmin ekibini sınır dışı etmiştir.Geriye kalan neredeyse tamamına yakın kısmı Libya'da çekilmiştir. Kaddafi, Akkad'a finansal destek olmuş ve filmin çekilmesinde büyük pay sahibi olmuştur. Mekke şehrinin setinin kurulması tam 4.5 ay sürmüştür.Setlerin kurulması için 300 kişi çalıştırılmıştır.Bu 300 kişi 28 ayrı ülkenin vatandaşıdır.Film hem Batılı hem Doğulu oyuncular tarafından iki defa çekilmiştir.12 dile çevrilmiştir.Akkad, Quinn ile birlikte Çöl Aslanı Ömer Muhtar filminde de beraber çalışmışlardır.Filmin fragmanı için tıklayınız.
Maurice Jarre
        Bilal rolünü oynaması için düşünülen ilk isim dünyanın gelmiş geçmiş en iyi boksörü olan Muhammed Ali Clay'dır ama Akkad bu rolü Johhny Sekka'ya vermiştir.Akad, filmin müziğini yapması için Fransız besteci Maurice Jarre'ye yetki vermiştir. Jarre  İngiliz Flarmoni orkestrası ile birlikte çölde 2 ay çalışmıştır.Bu müzik 1977'de en iyi film müziği dalında da Oscar almıştır.Müziği dinlemek için tıklayınız.
       Türkiye'de ise film 1 sene vizyonda kalmış.Hala televizyonlarda yayınlanmaktadır.Müslümanlığı anlatan filmler arasında fenomen olmuştur.Yakın dönemde bu filmin tiyatrosuna yapılmış ve büyük beğeni toplamıştır.
Quinn, Hz Hamza rolünde
       Akkad, gelmiş geçmiş en iyi Amerikalı yönetmenlerden Sam Peckinpah'ın yanında yetişmiştir.Sonraki dönemde ünlü Halloween serisinin de yapımcısı olmuştur.En önemli özelliği yaptığı projelerde tüm dünyayı etkisi altına alabilmiştir .Libya'lı ve Fas'lı birçok genci sinemaya kazandırmıştır.Hayatının son on yılını İstanbul'un fethi ve Selahaddin Eyyubi'nin hayatını konu edecek epik bir film yapmak için sponsor aramak için geçirdi.Kaderin garip tecellisi midir bilinmez İslam halkını en iyi anlatan filmin yönetmeni, İslam'a hizmet ettiği söylenenler tarafından öldürülecekti.11 Kasım 2005'te Amman Ürdün'de üç uluslararası otelin bombalanması hadisesinde kızı Rima ile birlikte hayatını kaybetmiştir.Saldırıyı El-Kaide üstlenmiştir.

Yorumlar

  1. Çok güzel olmuş. Devamını da bekleriz.

    YanıtlaSil
  2. Ben quinn'i Hz.Hamza rolü ile sevdim.

    YanıtlaSil
  3. Süper bir anlatım olmuş. çok güzel

    YanıtlaSil
  4. Rabbim Quine'e müslüman olmayi nasib etsin .amin

    YanıtlaSil
  5. Çok güzel bir yazı olmuş. Bende filmi izleme isteği uyandırdı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kesinlikle izlemelisiniz..yorumunuz içinde ayrıca teşekkürler..

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ali Bektaş ve Gün Yüzü kitabı incelemem

Ali Bektaş, bence edebiyat dünyasının gerçek bir neferi. Kendisi ile bilen iyi bilir ki güzel bir dostluğumuz ve bidünyakitap çatısı altında da ortak bir çalışma alanımız var. İncelemeyi şunu belirtmeliyim ki; ne yazar, ne de kitap bazında objektif düşünce dışında yazmayacağım, bunu incelemeyi okuyan okur dostlarımın bilmesini her şeyden evvel rica ederim. Kitap yazmanın değil, basmanın bile zor olduğu bir dönemde yayınevi açarak bence büyük bir cesaret önderi olarak da ben Ali Bektaş'ı hep yorumlamışımdır. Kitap dünyasına girenler aslında nahif olması gereken bu dünyada çok fazla torpil vs döndüğünü de bence iyi bilir. Benim istediğim oranda kitabın basılır, benim organize edeceğim sadece etkinliklere katılabilirsin, benim istediğim sene dolmadan başka yayınevine geçemessin, ikinci baskı problemleri, editöryel, kapak tasarımı ile ilgili problemler, baskıda kalitesizlikler, ilgisiz yayınevleri vs vs. Saymakla bitmez. Bu dünyanın kitap grubu kurduktan sonra bende çok merkezine oturm...

Ahmet Ümit - Yırtıcı Kuşlar Zamanı İncelemem

Ahmet Ümit'i artık herkes çok iyi tanıyor, o nedenle uzun uzun onu anlatmayacağım. Polisiye denilince bence açık ara ülke edebiyatımızın yetiştirdiği en önemli isim. Bu kitapta da bu kalitesini yine tatmin edici ölçüde ortaya koymuş. Daha önce Ahmet Ümit'in 2 kitabını okumuştum. Bunlar Kayıp Tanrılar Ülkesi ve Patasana kitapları idi. Bu iki kitabı daha çok sevdim. Bu kesin. Hatta kendimce doğal olarak Ahmet Ümit polisiyesi birbirine çok benzeyen iki kitap olduğu için yani tarihi ögelerin olduğu bir kurgu olduğundan dolayı bu şekilde hep sanırım yazıyor diye bende bir düşünce oluşmuştu. O iki kitapta ana kahramanlar Başkomiser Nevzat değildi. Nevzat, sonradan kitabın bir noktasında ortaya çıkan bir karakterdi. Ama bu kitapta kitap baştan sonra Nevzat'ın zihninin etrafında dönerek ve onun ben diliyle anlatmalarıyla şekillenerek ilerliyor. Benim okuduğum kitaplardan farkı sanırım bu ve tarihi ögeler idi. Ahmet Ümit'in mitoloji sevgisini ve merakını onu tanıyan ve kitapları...

Agatha Christie - Acı Kahve İncelemem

Acı Kahve aslında Agatha Christie'nin bir oyunudur. 1930 senesinde yazılmış ve sahnede uzun yıllar bu oyun oynanmıştır. Bu Agatha'nın ikinci büyük yükselişidir. Aynı zamanda da ilk yazdığı oyun senaryosudur. Roman versiyonu orijinal metin değildir. Yani okuduğumuz bu kitap Agatha'ya ait bir fikirdir. Cümleler ona ait değildir. Romanlaştırma, Avustralya doğumlu yazar ve klasik müzik eleştirmeni Charles Osborne tarafından yapılmıştır. Kısaca konusu şudur: Bir bilim adamı olan Sir Claud Amory atom patlayıcısı için bir formül geliştirmektedir ama bu formul çalınır. Tabii ki bu hırsızlığı çözecek kişi Agatha'nın her kitapta neredeyse olan Hercule Pairot'tan başkası değildir. Ev halkı şunlardan oluşuyor: Claud'un kız kardeşi Caroline, yeğeni Barbara, oğlu Richard, Richard'ın İtalyan karısı Lucia, sekreteri Edward Raynor ve Lucia'nın eski arkadaşı Dr. Carelli. Burada güzel bir oyun oynanır. Bir kahve siparişi edildiği esnada, Claud bu formülü çalan kişinin ışık...