Ana içeriğe atla

Güzide Sabri - Ölmüş Bir Kadının Evrakı Metrukesi İncelemem

Güzide Sabri, Sultan Abdulhamit'in babasını sürmesi sonucunda annesi tarafından yetiştirilmiştir. Babasız yetişmesi onu hasta etmiş ve uzun yıllar bu psikolojisini bozmuştur. Sonrasında önce en yakın dostunu sonra da kocasını kaybetmiştir. Cumhuriyet’in ilk yıllarında aşk ve karasevda kavramlarını ele alan ilk kadın yazar olan Güzide Sabri, Bursa'da bir köyde sessiz sedasız ve yalnız bir biçimde hayata gözlerini yummuştur.

Yazmak onun için bu kadar olumsuzluk, kötülük ve yalnızlık içinde tutunduğu tek dal olmuştur. Aşk, ıstırap ve gözyaşı ile dolu olan romanlarının en önemli özelliği, kadınların asıl kahraman olarak seçilmesi ile duygusal yönlerin ağırlıkta olmasıdır.

Yine kitapları Yalova ve Bursa'da geçer, bu da otobiyografik ögelerin çokluğunun bir başka göstergesidir.

Devrin dertleri kitaptaki karakterin genelde pek umurunda değil, tek dertleri aşık olmak ve sevdikleri kişiyle evlenip, mutlu mesut ölebilmek. Popüler aşk kitaplarının aslında yazım şekli olarak bence temelini oluşturuyor diyebiliriz.

İkinci romanı olan Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi 1905’te yayımlanmış, 1958 yılında filme uyarlanmış ve Ermenice diline de sonradan çevrilmiştir. Nedret kitabı da bu kitabın devamıdır.

Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi’ndeki Fikret, babası taşrada olduğu için onun hasretine dayanamayıp hasta olan, bir süre sonra yanına giden Güzide Sabri'den başkası yüksek ihtimalle değildir.

Yukarıdaki hayat hikayesine baktığınız vakit kitaptan birçok ortak nokta olduğunu göreceksiniz. Kitapta ölen Fikret Hanım'ın hatıralarını yazdığı defter aracılığı ile hikayesine tanıklık ederiz.

Kitap öğle kuşağı tadında bir kitap. Öncelikle bunu söylemek lazım. Annesi Fikret'in ölüyor, baba ikinci evliliği yapıyor, Fikret'i anne zorla gidiyor yaşlı ve zengin birine veriyor. Ama bizim Fikret kendini iyileştiren doktoru seviyor. Ee bu doktorda durum peki ne derseniz o da evli. Hatta iki tane de çocuğu var. Yani olaylar olaylar. Dizisini çek Aşkı Memnu 2 diye izlet. Öyle bir şey.

Entrikalar dolu dizgin gidiyor. Sonra gerçekten de iki evli çift arasında bir aile bağının da olduğu ortaya çıkıyor. Yani batılı tarzda Halid Ziya Uşaklıgil tarzı sevenler kesinlikle okusun. Ben birçok yönden o tarza kitabı. benzettim.

Nedret yukarıda da belirttiğim gibi ikinci kitap ve Güzide Sabri'nin en sevdiği de aynı zamanda kitabındaki karaktermiş.

Kitap sıkıcı değil ve merak uyandırıcı bir çok sahne var. Örnek verdiğim Aşkı Memnu gibi sevilecek bir kitap olacağını çoğunluk tarafından düşünüyorum. Filmini de izleyeceğim birazdan. Dizisi de yapılsa hatta bu da çok izlenir.

İkinci kitapta da bu iki aşık doktor Nejat ve Fikret'in çocukları Nedret ve Nihat aşk yaşıyorlarmış. Ya da yaşıyorlar mı? Bilemiyorum. Onu da okurum umarım yakın zamanda.

Kitaba puanım 8.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Alex Schulman - Malma İstasyonu İncelemem

Alex Schulman şu an günümüz İsveç Edebiyatının en önemli 5 isminden birisi. Sadece yazar değil, gazeteci, blog yazarı ve televizyon ve radyo programcısı da aynı zamanda. Hatta kendi ülkesinde podcast dünyasında en tanınan isim. Babası TV yapımcısı ve gazeteci, annesi ise TV sunucusudur. Kariyerine film eleştirmeni olarak giriş yapmıştır. Daha sonra çevirmenlik ve köşe yazarlığı da yapmıştır. İsveç'in en önemli mizah sitesinin sahibidir. Podcastleri, İsveç Podcast Radyo Ödülleri En İyi Orijinal Kanal ve En İyi İsveç Kanalı ödüllerini kazanmıştır. 4 otobiyografik kitap yazmış ve hepsi de İsveç'te çok satanlar arasına girmiştir. 2020'de yayınlanan ilk romanı Hayatta Kalanlar ile Schulman, uluslararası ilk büyük çıkışını yapmıştır. Yayın hakları otuz üç ülkeye satılan ve dünya çapında büyük beğeni toplayan Hayatta Kalanlar, Alex Schulman'ı küresel sahnede dikkate alınması gereken bir edebi güç olarak konumlandırmıştır. Şu an incelemesini yaptığım kitabı ise şimdilik son kit...

Ahmet Ümit - Yırtıcı Kuşlar Zamanı İncelemem

Ahmet Ümit'i artık herkes çok iyi tanıyor, o nedenle uzun uzun onu anlatmayacağım. Polisiye denilince bence açık ara ülke edebiyatımızın yetiştirdiği en önemli isim. Bu kitapta da bu kalitesini yine tatmin edici ölçüde ortaya koymuş. Daha önce Ahmet Ümit'in 2 kitabını okumuştum. Bunlar Kayıp Tanrılar Ülkesi ve Patasana kitapları idi. Bu iki kitabı daha çok sevdim. Bu kesin. Hatta kendimce doğal olarak Ahmet Ümit polisiyesi birbirine çok benzeyen iki kitap olduğu için yani tarihi ögelerin olduğu bir kurgu olduğundan dolayı bu şekilde hep sanırım yazıyor diye bende bir düşünce oluşmuştu. O iki kitapta ana kahramanlar Başkomiser Nevzat değildi. Nevzat, sonradan kitabın bir noktasında ortaya çıkan bir karakterdi. Ama bu kitapta kitap baştan sonra Nevzat'ın zihninin etrafında dönerek ve onun ben diliyle anlatmalarıyla şekillenerek ilerliyor. Benim okuduğum kitaplardan farkı sanırım bu ve tarihi ögeler idi. Ahmet Ümit'in mitoloji sevgisini ve merakını onu tanıyan ve kitapları...

Tess Gerritsen - Cerrah İncelemem

Tess Gerritsen, Çin kökenli Amerikalı roman yazarı ve emekli pratisyen hekimdir. Gerçek adı Terry'dir. Adını değiştirme nedeni yazarlık hayatında erkek olarak sanılmasındandır. Gizem ve polisiye denilince çağdaş edebiyatta sanırım akla gelecek 5 isimden de aynı zamanda biridir. Bahçe işleri, romantik kitaplar ve keman onun hayatının özetidir desek abartmış olmayız. Doktorluk ile ilgili çevresini ve tecrübesini edebiyata çok başarılı altarabildiğini söylemek mümkündür. 40 farklı ülkede yayımlanan kitapları, 25 milyondan fazla kopya satmıştır. Tess Gerritsen, kendisi ile aynı kategorinin büyük isimleri olan James Patterson ve Stephen King'in de onayını almış; Stephen King onu "Michael Crichton'dan bile daha iyi" olarak tanımlamıştır. 2001'de Gerritsen'in ilk suç gerilim romanı olan şu an incelemesini yaptığım Cerrah kitabını yayımlanmıştır ve cinayet masası dedektifi Jane Rizzoli bu kitapta ortaya çıkmıştır. Bu kitapta ikinci karakter olmasına rağmen Rizzoli...